FATIMA ZEHRA KINIK SERBEST!

Sitemde radarıma giren olayları kaleme alıyorum. 
Bunlar genelde adalet duygumun yüksekliğinden ötürü yargılamaya konu olaylarla ilgili oluyor. Fikri takip yapıp olayların neticelenmesini bekliyorum ve çıkan sonucu unutmamak/unutulmamasını sağlamak için yazıya döküyorum. Bu yazımda bir başka hukuk garabetine yer vereceğim.











Kerem Kınık, 6 Şubat depremlerinde çadır satışı skandalına imza atan eski Kızılay Başkanı...
Fatıma Zehra Kınık, Kerem Kınık'ın kızı... (Yeşilay'da uzman yardımcısı!)
Dava Fatıma Zehra Kınık'la ilgili...

Fatıma Zehra Kınık, 9 Temmuz 2024'te Beykoz'da bir motosiklete çarpıp 17 yaşındaki Batın Barlasçeki'nin ölümüne üç kişinin de yaralanmasına sebebiyet vermişti.


Fatıma Zehra Kınık, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan raporda asli kusurlu bulundu. Kazada hayatını kaybeden Batın Barlasçeki'nin ailesi ve avukatlarının taleplerine rağmen tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Zehra Kınık, ölümlü kazadan kısa bir süre sonra aynı araçla (34 FKJ 3903) 3 Şubat 2025'te bir kazaya daha karıştı.











Batın Barlasçeki'nin ailesi 15 Nisan 2025'te bir video ile kamuoyuna açıklamada bulundu. Fatıma Zehra Kınık'ın avukatı, ailenin avukatı ile irtibata geçmiş ve uzlaşmak için para teklif etmiş. Aile adına videoda yer alan Batın Barlasçeki'nin teyzesi Didar Şahin; asla kabul etmeyeceklerini ve davalarını Fatıma Zehra Kınık ceza alana kadar sürdüreceklerini ifade etti.


Asli kusurlu olarak yargılanan Fatıma Zehra Kınık'ın bugün (26.05.2025) görülen davasında sonuç açıklandı.

4 yıl 2 ay hapis cezası ve 2 yıl ehliyete el konma...

Fatıma Zehra Kınık serbest...

08.07.2025 
Baba Serdal Barlasçeki, Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesine dilekçe sunarak Fatma Zehra Kınık'tan şikayetçi olmadığını bildirdi.

"Şikayetimden vazgeçiyorum. Sanık hakkında herhangi bir maddi veya manevi tazminat talebim yoktur. İstinaf yoluna da başvurmayacağım, bu hakkımdan feragat ettiğimi beyan ediyorum."

Anne Hasret Doğan, boşandığı kocası ile aynı fikirde olmadığını davasını sonuna kadar sürdüreceğini beyan etti:

"Oğluna bu dünyada yapmadığın kötülük kalmadı, bu dünyadan size kırgın giden oğluma son darbeyi de vurdun. O kadar kötüsünüz ki benim oğluma yapacağınız en ufak bir iyiliği Rabbim size nasip etmedi. Oğlumun iki eli yakanızda olacak!"

"Motoru süren çocuktan şikayetini geri çekmeyen ancak oğlunu hayattan koparan zehra kınıktan şikayetini geri çeken biri bu şahıs. Bunun nedenini açıklayacak yüreğin var mı "sözde" baba?"

24.07.2025
Batın Barlasçeki'nin öldüğü motosiklet kazasında motoru kullanan arkadaşı Yavuz Selim Öztürk de Batın'ın babası gibi şikâyetini geri çekti.






PARA HER ŞEYİ AFFETTİRİR Mİ?









1 Mart 2024, Eyüpsultan'da 17 yaşındaki Timur Cihantimur, Oğuz Murat Aci'ye aracıyla çarparak ölümüne sebebiyet vermişti. Haftalarca tüm ülke bu kazayı konuşmuştu... Timur Cihantimur'un annesi Eylem Tok oğlunu yurtdışına kaçırmış ve uzun çabalar sonucunda nihayet tutuklulukları sağlanmıştı.

Olayı ilk duyduğumda Yönetmen Sinan Çetin'in oğlunun bir polisin ölümüne sebebiyet verdiği kaza sonrasında; Sinan Çetin'in, polisin ailesi ile uzlaşarak şikâyetlerini geri çektirmesi ve oğlunun 6 yıl 2 ay ceza alıp, sadece 8 ay tutuklu kaldığı aklıma gelmişti. Bu olayda da öyle olur ve olan ölene olur demiştim. Sonraki günler Oğuz Murat Aci'nin babasının uzlaşma çağrılarına kulak tıkadığını ve parayla kendisinin ikna edilemeyeceğini söylemesi bu defa iş farklı dedirtmişti bana. 

Baba adalet yerini bulsun istiyordu. 
Zaman gösterecek deyip bir yandan da davayı radarıma aldım.
Bugün aldığım haber ilk verdiğim tepkinin isabetli olduğunu yüzüme çarptı. Bu defa anne/baba değil ama eş kocasının davasından vazgeçmişti... 
Haberi aldığımda dondum, durdum, düşündüm... 

Para her şeyi affettirir mi?

Şimdi Baba Özer Aci, sitem ediyor... Davasından vazgeçmediğini söylüyor...

Anne, gelini Şükriye Aci'nin altında 2 milyonluk otomobili olduğunu; villası, kira aldığı daireleri olduğunu; yani maddi durumunun iyi olduğunu söylüyor, 
yaptığı şeyin savunulur bir yanı olmadığını 
daha çok para için yaptığına isyanla haykırıyor.

Ne diyeyim kime güveneceksin...

İnsanın karşısına, eşin de hayırlısı çıkmalı...



KOLAY DEĞİLDİR... BÜLENT TEKBIYIKOĞLU...



Olağanüstü günlerden geçiyoruz...
Olanı biteni; öleni kalanı düşünerek
hayretle ve büyük bir ıstırapla izliyorum.
Siyasi liderler bukalemun misali renkten renge girerken,
terörle mücadeleden terörle müzakereye vardı söylevler...

Malumunuz,
12 Mayıs'ta PKK feshini duyurdu.
O fesih duyurusunda yönetici kadrosundan 2 teröristin ölümünü de ilk kez açıkladılar. 
O günden beri bu teröristler için anmalar düzenleme çabasındalar. 
Bir anma da Tunceli'de gerçekleştirmeyi kurdular.
Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu bu anmaya müsaade etmek istemedi;
fakat Ankara'dan gelen bir telefonla buna mecbur bırakıldı.
Bunun üzerine merkeze alınmak istediğini iletti. 
Belli ki bu sürecin bir parçası olmak istemedi.
Kolay değildir...
19 Mayıs gösterilerinde hüzünlendiği, hatta ağladığı görüntüler medyaya yansıdı.










Ve bugün İçişleri Bakanlığı, Tekbıyıkoğlu'nun merkeze alındığını duyurdu.








Sayın Bülent Tekbıyıkoğlu'na gösterdiği duruş için minnettarım.
Kıymetli babasını da saygıyla yâd ediyorum.
Görev sırasında vurulan, sonrasında toparlanıp tekrar görevine dönen, karnındaki kurşun izini ömrü boyunca bir madalya gibi taşıyan kıymetli Polis Cemalettin Tekbıyıkoğlu'nun ruhu şâd olsun. Kendisi gibi onurlu bir evlat yetiştirmiş...

















Herkes Sırrı Süreyya Önder'in cenazesinde Abdullah Öcalan propagandası dinlerken, o Atatürk'ün yanında duran Diyap Ağa'nın mezarında dua etti. Her zaman doğruları dile getirmekten geri durmayan kıymetli Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in mezarında dua etti.











Terörle mücadelede verdiğimiz şehitlerimizin ruhu şâd olsun.
Gazilerimize karşı; bizlerin, vatanperver insanların boynu bükük...
Onlar bu süreci izlerken nasıl kahroluyorlar kim bilir...

Dilimde bir şiir,  kulaklarımda bir şarkı,
içimde ise büyük bir öfke var...

idam sehpasına çıkarılmış bir milletin
ayakta kalmamak için altındaki sehpayı çekiştiren
politikacıları var
ve neyse ki yine aynı milletin
o mübarek boynuna hiç mi hiç yakışmayan ilmiği
söküp atmak için uğraş veren
vatan evlatları da var
ümitvar olalım


Çağrı Öztürk, 15 yılı aşkın süredir biriktirdiği bestelerini demolar haline getirip sanatçıların beğenisine sundu. 2024 yılı başında üstünde çalışmaya başladığı demolar, 2024 Kasım ayında yayınlanmaya hazır hale geldi. Şimdiye kadar 19 bestesi yayınlanan Öztürk, 2025 yılında 20 bestesini daha demo haline getirip yayınlamayı düşünüyor. 2025 yılında ünlü isimlerden duyacağımız besteleri dinlemek için aşağıdaki linki ziyaret edebilirsiniz.

Dinlemek için tıklayınız.

(Haberler)



kendini özlemek

gün gelir insan kendisini de özlermiş
yaş almak demir atmakmış
güvenli limanlara salmakmış serini
kendi köpeğine hoşt der gibi
susturmakmış kalbindeki sesleri
yaş almak bir oyunu anlamak
son hakkın kalmış gibi davranmakmış
gün gelir insan kendisini de özlermiş
koşan yorulan, kana kana içen yanını
coşan durulan, damla damla eriyen karını
gün gelir özlermiş…

bu şiir,
rıhtım dergi, 2024 kasım
sayısında yayımlanmıştır.

kalem kıpırtısı

kalem kıpırdamıyorsa anlıyorum

kılı kıpırdamamış kimsenin
ne biri birini sevmiş delice
ne biri birine sövmüş dahice
kalem kıpırdamıyor, anlıyorum
kılı kıpırdamamış kimsenin

bir sokak yaz diyorum hiç değilse
at kendini o sokağa
fesleğenlerden bahset satır aralarında
hafif bir rüzgar olsun mutlak
fesleğenler salınırken kokularla yürü
bir şarkı tuttur sevdiğin bir şarkıcıdan
ne çoklar ne az söylüyorlar
yeni yeni şarkılar yaz, söylesinler
sen ellerini cebine sok, eşlik et
ıslık çalmayı bir yazamadın

bir yağmur yaz, ıslan
ahmak ol bir kez de ne olur!
çok mu ıslandın?
bir saçak altı yaz, sığın
bir kız yaz yağmur dinmeden, yaprak yeşili gözleri olan
sığındığın saçağın altına gelsin toprak kokuları eşliğinde
saçı, yüzü ıslak
sonraki nota kısmetine
ama en az fesleğenler kadar güzel kokacaktır
renkli gözlü kızlar hep güzel kokarlar
tanış, sokul, utanma
kötü yazmadıysan bir şey olmaz
adı ne olsun?

ağzındaki metalik tadı siliver yahu
çilekleri nereye yazdın?
mevsimi değilse de oldur
yeni bir gökyüzü yaz, alabildiğine mavi, bulutsuz
sen yaz, kağıt yoksa duvarlar var
mürekkep yoksa kiremit taşlar
içindekiler için bir solukta yaz
adalet yaz, özgürlük yanında geliyormuş
içerdekiler soluksuz

yaz ki kış olmasın.


 bu şiir,
 rıhtım dergi, 2023 kasım
 sayısında yayımlanmıştır.

mermi ıslıkları

iki karanlık sokaktır gözleri
hangisine dalsam bir tetik çekilir
mermi ıslıklarıdır kulağımda sesi
çekirdekleri kalpte yer edinir

o ki saçlarıyla azgın denizleri
o ki kokusuyla tesirli içkileri
o ki kavgası küfrü kıyametiyle
mumla aratır, aramam diyeni



bu şiir, 
rıhtım dergi, 2023 nisan
sayısında yayımlanmıştır.

ayrılık

kaçırma gözlerini, gözlerime bak
ayrılık da ölüm gibi, kaçınılmaz
sakat bir at düşün, ağır aksak
acısına son ver, bu ayıplanmaz

ger ecel okunu, bırak gelsin
senden gelene kıl kıpırdatılmaz
hiç tereddütsüz muzaffersin
kalbim hedef olur, milim şaşmaz






bu şiir, 
rıhtım dergi, 2022 kasım
sayısında yayımlanmıştır. 

Sayfa Başına Dön